Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ilk süreli sergisi ‘İstanbul’un Resmi’, bankanın koleksiyonundaki İstanbul temalı resimlerle Anadolu ve Avrupa yakalarını iki ayrı katta sanatseverlerle buluştururken, sanatçı gözüyle İstanbul’a bakışı ortaya koyuyor.

Türkiye İş Bankası’nın, Cumhuriyetin 100. yaşında Türkiye’ye bir armağan olarak açtığı Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, bankanın 2 bin 700 civarında eserin bulunduğu Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan zengin bir seçkiye ev sahipliği yapıyor. Müzikten plastik sanatlara, müzecilikten kültür mirası korunması çalışmalarına pek çok alanda faaliyet gösteren İş Sanat’ın çatısı altında bulunan müze, Türkiye’nin kültür-sanat rotasına önemli bir kilometre taşı ekliyor.

Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi üzerindeki müzenin ilk süreli sergisi İstanbul’un Resmi, bankanın koleksiyonundaki İstanbul temalı resimlerle Anadolu ve Avrupa yakalarını iki ayrı katta sanatseverlerle buluştururken sanatçı gözüyle İstanbul’a bakışı ortaya koyuyor.

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin kurucu küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu, sergide çizilen rotayı şöyle açıkladı: “Eserler eşliğinde adım adım İstanbul’u dolaşacağınız bu sergide yolculuğunuz Tarihi Yarımada’dan başlıyor. Galata Köprüsü’nden geçiyor, Haliç’i seyre dalıp Boğaz’a yöneliyorsunuz. Tablolarla kıyı kıyı Boğaz’ın yukarısına ilerleyip ardından sanki hayali bir vapurla Anadolu Yakası’na geçiyorsunuz. Boğaz’da bu defa tam aksi istikamette süren yolculuğunuz sizi Üsküdar’a, Kızkulesi’ne, Haydarpaşa’ya ulaştırıyor. Adalar’da sonlanan bu yolculuk boyunca zaman zaman tepelerden bakarak, zaman zaman kıyılara inerek, tuvale yansıyan izlenimleriyle İstanbul’un semtlerini birer birer ziyaret ediyorsunuz.”

Çoğunlukla 20. yüzyıl ortaları İstanbul’unun birer görsel belgesi de olan eserler, sanatseverleri İstanbul’un çiçekleri, tekneleri, sokakları veya mevsimleri gibi özgün katmanlarıyla da buluşturuyor.

“İstanbul’un ışığı tablolara yansıyor”

300’e yakın İstanbul peyzajını içeren sergi kitabını da yayıma hazırlayan Prof. Dr. İrepoğlu, iki denizi birleştiren ve iki kıtayı ayıran bu tılsımlı coğrafyanın ve şehrin, derin bir ruha ve tarihe sahip olduğunu belirtti.

Sergiden, “Tablolarda öne çıkan iki duygu var, ilki ressamların şehre duyduğu sevgi ve aşk İkincisi ise İstanbul’un ışığını yakalama ve resmetme isteği. Kitapta İstanbul’u sadece tablolarla değil fotoğraflar, filmler ve şiirlerle de anlatmaya çalıştım. Gezginlerden alıntılar yaptım. Manzaralar aynı zamanda İstanbul için önemli görsel belgeler, İstanbul tabloları bu yönüyle de çok kıymetli” şeklinde bahseden İrepoğlu, sergi kitabıyla sanatçılar tarafından tuvallere taşınan bu ruhu okuyucuya aktararak kalıcı hale getirmeyi amaçladıklarını vurguladı. Prof. Dr. İrepoğlu, “Sergi yolculuğunuzda size sadece bu şehrin eşsiz ışığını yakalamayı başarmış ressamların tabloları değil, şairlerin dizeleri de eşlik ediyor” dedi.

Eserlerin hikâyeleri, İş Sanat’ın sosyal medya kanalında

İş Sanat, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’ndeki eserlerin hikâyelerini, ‘No. 144’ün Sakinleri’ isimli yeni bir video serisinde sanatseverlerle paylaşıyor: İbrahim Çallı’nın ‘Gül Koklayan Kadın’ından Halil Paşa’nın ‘Kotralar’ına, Sami Yetik’in ‘Vazoda Şakayıklar ve Leylaklar’ından Feyhaman Duran’ın ‘Mavi Şalvarlı Kız’ına, müzenin kalıcı ve süreli sergilerindeki pek çok esere İş Sanat’ın Youtube kanalından ulaşılabiliyor.