ERZİNCAN

EDEP Platformu Toplantısı Yapıldı

EDEP Platformu Toplantısı yoğun katılımla yapıldı.

Abone Ol

Erzincan Hafız Mehmet Aydın Gençlik Merkezi salonunda İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu’nun ev sahipliğinde ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen’ in misafir olarak katıldığı toplantıda Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı İshak Emin Aktepe, İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Âdem Dölek, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Fikret Ayaz ve bir kısım sivil toplum örgütlerinin temsilcileri hazır bulundular.

Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen toplantıda, sivil toplum örgütlerinin birlikte sağlayacakları koordinasyon ile ve belli bir disiplin altında yürütülecek çalışmalar yoluyla öğrencilere ulaşma, onların yüreklerine dokunma, hem maddi hem de manevi yönden onlara destek sağlayıp topluma “geleceği imar edecek rehberler” olarak kazandırılmalarını sağlamak amacıyla özel bir çabanın yürütülmesi gerektiği üzerine Doç. Dr. Burhan İşliyen açıklamalarda bulundu.

Eğitime destek adı altında yapılması gereken çalışmaların tüm yükünü devletin omuzlarına yüklemenin yanlış olduğundan hareketle, her bir sivil toplum örgütünün, her bir özel veya resmi eğitim kurumunun, sosyal teşekkülün, elini taşın altına koyarak çalışmalar yapması gerektiğini söyleyen İşliyen, öğrenciye eğitim desteği vermeyi sadece “akademik başarı” olarak anlamamak gerektiğinin yanlışlığına da vurgu yaptı.

Öğrencilerin karnesindeki akademik ders notlarını dikkate alırken, davranış, disiplin, ahlâk, millilik gibi kazanımlara ait notlarının görmezden gelinmesinin, onların yetişmesindeki en büyük açmazlarımızdan, başarısızlıklarımızdan bir olduğunu söyledi.

En genel manada çocuklarımızın eğitimine nasıl katkı sunabiliriz, onların maddi sorunlarını nasıl giderebilir, manevi hayatlarına nasıl dokunabiliriz, sosyal hayata onları nasıl hazırlayabiliriz gibi hususlar üzerine çözüm önerileri sunarak istişarelerde bulunuldu.

Her bir katılımcı sivil toplum temsilcisi ve eğitim temsilcisi söz alarak görüş ve önerilerini dile getirip, artılar ve eksiler üzerine değerlendirmelerde bulundular.

“Artık, kardeşlik düsturundan hareketle, her bir cemaat, vakıf, dernek, STK gibi herhangi bir isim altında toplanmış teşekküller, ortak amaç doğrultusunda, yine kardeşlik ruhu ve şuuruyla hareket etmeli, ötekileştirme, ayrıştırma gibi menfi davranışlardan şiddetle kaçınarak kolları sıvamalı ve üzerine düşen çalışmayı yapmalıdır” genel kabulü üzerine söz birliği edildi.