Bugün yapılan Diyanet-Sen Erzincan Şubesi 5. Olağan Kongresi sendika üyelerinin katılımıyla yapıldı. Kongreye İl Müftümüz Burhan Çakır, il müftü yardımcısı Kazım Ural Rize Şube Başkanı Recep Şafak ve yönetimi, Artvin şube başkanı Osman Özaydın Memur-Sen Başkanı Nebi Gül, Memursen onursal başkanıTemel Çiçek, Memur-Sen kurucu Başkanı Vehbi Yurt, Enerji bir-Sen Başkanı Zafer Karaca, Birlik Haber-Sen Başkanı Sabahattin İlhak, Din görevlileri yardımlaşma ve dayanışma derneği başkanı Mustafa Budak Memur sen hanım kolları başkanı Esma Karayiğit Diyanet-sen hanım kolları başkanı Gülen Tapanoğlu, Önder Genç Memur Sen başkanı Ercan Karayiğit STK Temsilcileri, İlçe temsilcileri ve sendika üyeleri katıldı.

Kongrede konuşan Şube Başkanı Zakir Yıldız faaliyetleri hakkında bilgi verdi;

Yıldız konuşmasında şu ifadelere yer verdi; 1998 yılında erdemliler hareketiyle filizlenen Diyanet-Sen, bugün Anadolu’yu kuşatan ulu bir çınar haline gelmiştir. Etki alanı Kars’tan, Edirne’ye, Sinop’tan, Hatay’a uzanan geniş bir coğrafyaya ulaşmıştır.

Bunun için ne kadar şükretsek, ne kadar hamd etsek azdır. Bu vesileyle başta kurucu liderimiz Ahmet YILDIZ  olmak üzere ilk tohumları ekenlere, bu kutlu yürüyüşte, ilk adımı atanlara bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur.  2004’te yetkiyi almadan önce başkanlığımız teşkilat yasası olmayan derme çatma yönetmeliklerle yönetilen,  34 bin kadro açığı olmasına rağmen sadece 1 kadro tahsis edilen, kamu görevlileri arasında en düşük ücrete layık görülen kesimdi.

Yetkiyle birlikte öyle güzel gelişmelere, öyle güzel kazanımlara imza attık ki gerçekten öncesiyle karşılaştırdığımızda “Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur” sözünün anlamı çok daha güzel ortaya çıkıyor.

Biz Diyanet-Sen olarak; "İnsanın dünyadaki imtihanı ahde vefa'da gayrettir" anlayışıyla yola çıkan, "Hak yolunda feda" olmanın hakkını verme gayretiyle ter akıtan, akıttığı terle, cefaya talip oluşuyla berekete mazhar olan ve 90 bini geçen  üyesinin güvenini güce, gücünü kazanıma dönüştüren teşkilat olarak; 24 yıldır kuruluş ilkelerimizden taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz.  "Öncü Medeniyet, Güçlü Sendika, Büyük Türkiye" Hedef Yüz Bin Üye” diyor ve Yüzbine gün sayıyoruz. 100 Bin; yeni başlangıçlara, yeni kazanımlara, yeni ufuklara, yeni umutlara, Kararlı Adımlarla Güvenli Yarınlara, Yeniden Büyük Türkiye'ye ve Adil Bir Dünya'ya hizmet etsin, vesile olsun istiyoruz. Türkiye'nin en büyük emek hareketi olarak varlık nedenimizi; Bütün kamu görevlilerini, emeğin ve ekmeğin değerini bilen herkesi davasına ortak eden, yan yana duran, kol kola giren, bereket ve heybeti oluşturan, ülkeyi ve dünyayı dönüştüren bir Diyanet-Sen olarak görüyoruz. Zirveyi; değerlerimiz üzerinden anı, çağı, insanı ve insanlığı ihya olarak görüyoruz. Üyelerimizdeki dava bilinci, vefa duygusu, bütün bu duyguları  yüreklerinde taşıyan binlerce din gönüllüsü, başarıya olan inancımızı artırıyor ve yolumuzu kolay kılıyor.

"İnsan nisyanla maluldür" Unutur derler. Biz unutmayanlarız. Türkiye'yi yasaklara boğanları da Bizi yasaklardan kurtaranları da, unutmadık. Kızlarımızı üniversite kapılarında turnikelere sıkıştıranları da, turnikeleri kıranları unutmadık. Tıpkı; ikna odaları kuranları ve imha kararları alanları unutmadığımız gibi... Biz, 28 Şubat'ta: Müstağni ve mütekebbir bir edayla "Bin Yıl Sürecek" diye tehdit savuranları ve Devlet aygıtını inananlara zulüm çarkına dönüştürenleri unutmadık. Mağdurlara iade-i itibar yapıp onları yeniden göreve döndürenleri de unutmadık ve unutmayacağız. Medeniyetimizi yok sayıp, değerlerimizi yok etmeye uğraşanları da değerlerimiz üzerinden "Yeniden Büyük Türkiye" için milletle birlikte yola çıkanları da unutmadık, unutturmayacağız.  Kardeşlik için, milli birlik için, bin yıllık desendeki beraberlik için, Çanakkale Ruhu için, proje üretenleri ve baldıran zehr-i içenleri unutmayacağız. Bütün kamu görevlilerine verilip de din görevlilerine verilmeyen sendikal hakkı almak için ömrünü ortaya  koyan Merhum Kurucu Genel Başkanımız Ahmet Yıldız ve yol arkadaşlarını unutmadık unutturmayacağız. Dava bilinci ve vefayla yolumuza devam edeceğiz. Selam olsun dava ve vefa bilinciyle sendikamıza sahip çıkan binlerce üyemize. Meyveli ağaç taşlanır fehvasınca tek işleri Diyanet-Sen’i taşlamak olan ve her geçen gün erimelerini bir türlü durduramayan sendikalar şunu anlamalı: Diyanet-Sen’i karalama kampanyanız işe yaramamıştır. Din görevlileri ve Vakıf çalışanları kimin kendilerine hizmet ettiğini, kimin etkin ve liyakat ile çalıştığını, kime güvendiğini göstermiştir.

Bu güvenin hakkını veren, bu güvenle yol alan, bu güvenle din görevlilerine, vakıf çalışanlarına yeni yollar, ufuklar açan bütün teşkilatımızı yürekten kutluyor, çabaları için, fedakarlıkları için, diğergamlıkları için, adanmışlıkları için, şahsım adına,  hizmet kolumuzun çalışanları adına, ülkem adına şükranlarımı sunuyorum.

Bu gün saymaya zamanımızın yetmediği kadar çok kazanımın olması sizlerin, bizlerin kısaca Diyanet-Sen’in eseridir. 

Emeğimizi zayi etmeyelim.

Rakiplerimizin emeğimize sahip çıkmalarına göz yummayalım

Diğer sendikalar,  bizim kazanımlarımızı sahiplenmek için her türlü yolu deniyor, farklı entrikalar ortaya koyuyor.

Fotoğraf çektirmeyi mektup yazmayı sendikacılık zannediyorlar.

Gece gündüz demeden, ailelerimizi, eşlerimizi, evlerimizi, çocuklarımızı ihmal ederek ya da onların fedakarlıklarına sığınarak elde ettiğimiz kazanımları kendi malları gibi göstermelerine fırsat vermemek de hepimizin ortak sorumluluğudur.

Özellikle 2004 yılından bu yana ne elde edilmişse bizim eserimizdir. Hayal dahi edemedikleri kazanımlarımızı kendilerine mal etmek isteyenler, dün olduğu gibi bugün de yarın da olacaktır.

Her Mayıs ayı öncesi gümbür gümbür geldiklerini söyleyip hava atanlar, üye tutanaklarını imzalamaya dahi yüzleri olmadığı için üye tespit tutanaklarını imzalamaya bile gelemiyorlar.  Ancak, onlar, emeğini zayi ettirmeme kararlılığımızla elleri boş dönecek, emellerine ulaşamayacaktır. Biz emeğimizi de, ekmeğimizi de, eserimizi de kimseye çaldırmayız.

Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönemde ücretlerin iyileştirilmesinden, boş kadroların doldurulmasına, Fahri ve vekillerin kadroya alınmasından ek ders ücretlerine, bayram mesailerinden yatılı Kur’an kurslarının iaşe ve ibate giderlerinin genel bütçeden karşılanmasına, ilahiyat ön lisans diplomalarındaki şerhlerin kaldırılmasından teşkilat yasamızın çıkarılmasına, Ramazan ayında fazla çalışma ücreti alınmasından Kuran Kursu Öğreticilerine kayıt döneminde ek ders ücreti ödenmesine  kadar burada sayıp da vaktinizi almak istemediğim bir çok kazanımda Diyanet-Sen’in imzası vardır.

Tüm toplumu ilgilendiren, kamuda kılık kıyafet yasağının kaldırılmasından, Cuma saatinde kamu görevlilerine izin verilmesi, Yaz Kur’an kurslarında yaş engelinin kadırılması, hastanelere din görevlisi uygulamaları da sendikamızın Memur-Sen’ inimizin çabaları sonucu hayata geçmiş toplumumuzu rahatlatan uygulamalardan bazılarıdır.” Diye konuştu.

Kongrede yapılan seçimde Zakir Yıldız ve yönetim kurulu üyeleri Diyanet- Sen Erzincan Şube Başkanlığı görevine yeniden seçildiler.